“`html

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Macaristan Ziyareti Sonrası Açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan ziyaretinin ardından, uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtlayarak önemli değerlendirmelerde bulundu.

CHP’nin Erken Seçim Tartışmaları Üzerine Yorumlar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in “Meclis’teki boş sandalye sayısının 30’a yaklaşması durumunda anayasal çerçevede ara seçim zorunlu hale gelir” açıklaması, erken seçim tartışmalarını yeniden canlandırabilir mi? Bu konu hakkında nasıl bir değerlendirme yapıyorsunuz? Ayrıca, muhalefetin mecliste erken seçim stratejisi geliştirmesi ne denli doğru ve gerçekçi?

– CHP’nin mevcut durumda milletin kendilerine yüklediği sorumluluğu yerine getirme amacı olmadı. Her seçim sonrası, onların perspektifinden bakarsak her yenilgiden sonra, bir süre geçtikten sonra erken seçim çağrısı yapmayı alışkanlık haline getiriyorlar.

– CHP’nin erken seçim talebi yeni bir durum değil. Sürekli olarak, “erken seçim” ihtiyaçlarını dile getiriyorlar. Peki, erken seçim gerçekleşirse ne olacak? Bu durumda iktidara gelebilecekler mi?

– Meclis’teki mevcut sandalye sayısı, bu aşamada yeterli. Eğer zamanlarını erken seçim hesaplarıyla değil, millete hizmete harcayabilirlerse, belki halkın gönlünü kazanabilirler.

– Özgür Bey’in önerdiği durum aslında erken seçim değil, ara seçim. Bu iki kavramı karıştırmamak lazım. Ayrıca, şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ara seçim gerektiren bir durum söz konusu değil.

– İki yıl önce millet, vekillerini beş yıllık görev için Meclis’e gönderdi. Erken seçim gereksinimini geçmişte çok sık dile getirdiler ama Türkiye’yi bu tür bir kaosa sürüklemeyeceğiz.

– Şu an Türkiye, tarihinin en güçlü ve istikrarlı dönemlerinden birini yaşıyor. Birlik ve beraberliği pekiştirerek terörü kökünden bitirmeye yönelik önemli adımlar atıyoruz.

– Enflasyonla mücadelede kararlı bir şekilde ilerliyoruz. Dış politikada elimiz güçleniyor. Cumhur İttifakı olarak siyasi amaçlar uğruna bu değerlerin zarar görmesine asla izin vermeyeceğiz.

Türkiye’nin Yeni Bir Anayasaya İhtiyacı Var mı?

Türkiye’nin 1924 Anayasası’nın üzerinden 101 yıl geçtikten sonra yeni bir sivil anayasaya ihtiyaç duyduğunu düşünüyor musunuz? Bu konuda Meclis ve toplumda bir konsensüs sağlanabilir mi?

– Türkiye ve dünya büyük bir dönüşüm süreçinden geçiyor. Eski Türkiye’nin özellikle darbe dönemlerinde oluşturulmuş bir anayasayla ilerlemek mümkün değil. Hızla değişen dünya şartlarında bu geçerliliğini yitirdi.

– Darbecilerin kaleme aldığı anayasanın toplumda birlik sağlamadığını 40 yıldır deneyimlemiyor muyuz? Günümüzde yaşanan birçok sorunun kökeninde bu darbe anayasası yatıyor.

– Siyasi hayatım boyunca Türkiye’nin sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasaya gereksinimi olduğuna inandım. Bugün de aynı düşüncedeyim. Derin reformlar için sivil bir anlayışa ihtiyaç duyuyoruz.

– Artık sivil toplumun inisiyatif alarak bir anayasa oluşturması lazım. AK Parti bu konuda gerekli çalışmaları yapıyor ve süreci hızlandırmak için bazı arkadaşlarımızı görevlendirdik. CHP ile ortak bir anayasa çalışmalarının yürütülüp yürütülmeyeceği önemli bir soru.

– Gelin, birlikte çalışalım. Komisyonlarımızı kurarak en kısa zamanda sivil bir anayasayı şekillendirelim ve halkımıza sunalım. Bu anayasanın hem milli hem de yerli olmasını hedefliyoruz. Bunu başaracak güçteyiz, en azından ilk dört madde üzerinde herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değil.

– AK Parti olarak bu konuda bir sıkıntımız yok. Diğer siyasi partilerin çoğu ile de benzeri sorunlar çağrışmıyor. İlk dört madde üzerinde bir revizyon yapılmadığı sürece sadece bir yol haritası çıkartıp komisyonlarımızı hızla oluşturabiliriz.

– Başbakanlık dönemimde benzer bir taslağı geliştirmiştik. Yine bu süreci yönetebiliriz; bu, fazla zaman almaz. Yeni bir anayasa ihtiyaçlarını kendi çıkarlarımız için değil, ülkemiz için talep ediyoruz. Dertleri tekrar seçilmek veya aday olmaktan çok, Türkiye’nin itibarını yükseltmek olmalıdır.

– Türkiye, şu anda güçlü bir ekonomik büyüme yaşıyor. İhracat rakamlarımız 265-270 milyar dolar seviyelerine ulaştı. Kişi başına düşen milli gelirde de önemli bir artış var. Döviz rezervlerimiz de hızla güçleniyor.

Terörle Mücadelede Yeni Bir Dönem

Birçok yıl boyunca terör olayları sayesinde derin acılar yaşadık. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı döneminde, tüm şehit cenazelerinde yer alabildim. Şimdi terör örgütü silah bırakma kararı aldı. Bu süreçte nasıl bir yol haritası izlenecek? Silah bırakma tarihi kesinleşti mi? Duygu ve düşünceleriniz nelerdir?

– Sorunun başlangıç noktası, bugün 40 yaşının üzerindeki bireylerin hayatlarına doğmuş pek çok nesil var. Uzun yıllar boyunca çözümsüzlük hâkim oldu. Biz ilk günden itibaren, samimi bir çözüm perspektifiyle konuya yaklaştık.

– Terörsüz bir Türkiye’nin ülkemizi nasıl ileri taşıyacağını biliyoruz. Bırakacağımız en önemli miras, terörsüz bir Türkiye olmalıdır. Yıllarca süren acıların, kayıpların ve mücadelelerin ardından bu noktaya ulaşmak umut verici bir gelişme. Şehit cenazelerinde yaşadığım tarif edilemez acılar, artık bir gurur kaynağına dönüşüyor. Güvenlik güçlerimizle, şehit aileleriyle duyduğum gurur ve onların dayanışması benim için büyük bir değer taşıyor.

– Diyarbakır annelerimizi saygıyla anmalıyız. Artık gözyaşlarının yerini mutluluk almalı. Annelere kucaklaşma müjdesini vereceğimiz inancındayım. Milli İstihbarat Teşkilatımız ve ilgili tüm kurumlarla birlikte, terörsüz bir geleceğe doğru sağlam adımlar atıyoruz. Geçmişte “silahların gömülmesi” terimini kullanmıştık. Bugün bu durum “silahların bırakılması ve teslim edilmesi” olarak evrildi.

– Bu adımlarla, umarım, şehitlerimiz huzura kavuşur. Silahların vesayetinden kurtuldukça, DEM Partisi de siyasi mücadelesini daha güçlü bir biçimde sürdürebilecektir. Mecliste 50’nin üzerinde vekil bulunması, bu partinin yeni bir dönem açması için bir fırsat sağlayacaktır.

“`